İkincisi olsun istiyorsanız bu itici davranışlardan uzak durun.
İlk buluşma, bazen insana ipin üzerinde yürümek gibi hissettirebilir. Mesela çok istekli değil ama hevesli görünmeye; geveze değil ama komik olmaya çalışırsınız. Ve spagetti sosunun sakalınıza bulaşıp bulaşmadığını merak ederken ne konu açacağınızı bulmaya çalışmak gibi aynı anda odaklanmanız gereken çok fazla şey vardır…
Tüm bu baskılar, beylerin ilk buluşmada gergin olmasının; hatta ikinci şansı kaçırmasının nedenleri arasında. Bu yüzden ilk buluşmada ne yapacağınızdan çok ne yapmamanız gerektiğini bilmelisiniz.
Gelecek planlarınızı masaya yatırmayın
Ah, bu ne büyük bir hata! Elbette herkesin planları ve hedefleri var ama şimdilik soyadını bile zar zor hatırladığınız birini bu planlara dahil etmemeye çalışın.
YouTube videolarını kendinize saklayın
Herkesin izlemekten keyif aldığı videolar olabilir. Yine de bazılarımızın, Instagram story’lerini bile sessizde izlediğini unutmayın. Ya buluştuğunuz kişi de bunlardan biriyse? Hemen ne olacağını söyleyelim; ilk buluşmada bir YouTube videosu izlettirirseniz veya telefonunuzda kulaklık olmadan şarkı ya da başka bir şey dinletirseniz oradan sessizce kaçabilir…
Mikrofonu arada sırada elinizden bırakın.
Bir konuşma iki kişilik olmalı. Bütün konuşmayı siz yapıyorsanız ve karşınızdaki sizin hakkınızda bu detayları merak etmiyorsa, sadece narsist olduğunuzu düşünecektir.
Herkese saygılı davranın.
Servis personeline, garsonlara ve karşılaştığınız diğer insanlara kötü davranmak, ilk buluşma için gerçekten kırmızı alarm niteliğinde.
Kimse olumsuz biriyle çıkmak istemez.
Bazı insanlar gerçekten olumsuz bir bakış açısına sahip olabilir. Ve kimse yeni tanıştığı birinden olumsuz tepkiler görmek istemez. Bu yüzden karşınızdaki hakkında öğrendiğiniz bilgileri ilgiyle dinleyin ve olabildiğince olumlu tepkiler gösterin.
Aşırı samimiyet itici bulunabilir.
İlk buluşmanın nasıl gideceğini bilemezsiniz. Belki de aranızda yüksek bir fiziksel çekim olacak. Yine de karşınızdakinin rızası olmadan fiziksel temasa geçmemeniz önemli. Bundan emin olmadan elini tutmak, elini beline dolmak oldukça küstahça karşılanır. Ve daha da kötüsü muhtemelen ikinci bir randevunuz olmaz.
Ağzınız doluyken konuşmayın.
Anneniz yıllarca size bu uyarıda bulunurken çok haklıydı. Ağzı doluyken konuşan, yiyecekleri çiğnerken ağzını şapırdatan biriyle kimse randevuya çıkmak ister ki?
Kadınlar hakkında kötü şeyler söylemeyin
Eski flörtünüzü kötülemeniz, onunla ilgili tuhaf yorumlarda bulunmanız sadece itici görünmenize yol açar. Ona karşı tamamen kibar olsanız da diğer kadınlar için aşağılayıcı ifadeler kullanarak karşınızdakinin kırmızı alarm durumuna geçmesine neden olabilir, aman dikkat.
Havalıyı oynamak, hiç hoş değil.
Gösteriş yapmak ya da havalı olmaya çalışmak… Bunu denediğiniz anlar gözünüzün önüne geldiyse, maalesef şimdiden kaybettiniz.
Megafonla değil, tutkuyla konuşun.
İşitme kaybınız yoksa yüksek sesle konuşmanız için de bir neden yok demektir. Bu yüzden konuşma tonunuzu ayarlayın. Heyecanınızı ses yüksekliğine değil, kelimelere yansıtın.
Telefonu bir kenara bırakın.
İlk buluşmada telefonla çok fazla meşgul olmanız, onu tanımaya çalışırken ilgi ve saygı göstermediğiniz anlamına gelir. Ve bu kural, hiç şaşmaz.
Stand-up gösterinizi başka bir yerde yapın.
Fıkra anlatmak, sürekli şaka yapma kaygısı taşımak ve bu şakalara en çok da kendinin gülmesi… Tüm bunlar işleri daha kötü bir hale getirebilir. Bu yüzden komik olmaya çalışmak yerine, olduğunuz gibi davranın.
İyi dinleyin, sürekli konuşmayı bölmeyin.
Hepimiz “iyi bir dinleyici” ile çıkmak isteriz. Ama bazıları, konuşurken karşısındakine asla alan tanımaz. Böyle insanlar nasıl sizin için çekici değilse, karşınızdaki için de değil. Dolayısıyla onu ilgiyle ve merakla dinleyin, araya girmeniz gerekiyorsa da bunu izin isteyerek yapın.
